Tevrat’tan Alıntılar

Tevrat’tan; Özdeyişler 16:18 “Gurur yıkımdan önce gelir, kibirli ruh düşüşten önce gelir.” Levililer 26:19 “Kibirli gücünüzü kıracağım; göğünüz demir, toprağınız tunç olacak.” Tesniye 8:14 “Yüreğin kibirlenmesin. Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrı’nı unutma.

Bu üç ayet Eski Ahit’in farklı bölümlerinden geliyor ve hepsi insanın kibrine, yani haddini aşarak kendini yüceltmesine karşı güçlü bir uyarı içeriyor. Her birini kısa kısa açıklayayım, ardından genel bir değerlendirme yapalım:


1. Özdeyişler (Süleyman’ın Meselleri) 16:18

“Gurur yıkımdan önce gelir, kibirli ruh düşüşten önce gelir.”

Bu özdeyişte, kibirli olmanın sonunun yıkım ve düşüş olduğu ifade ediliyor. İnsan kendini haddinden fazla önemseyip başkalarını küçümsediğinde, farkında olmadan hem sosyal hem de ahlaki bir çöküşün eşiğine gelmiş olur. Bu ayet, kibirin bir tür ilahi yasa gibi felaketi çektiğini söyler. Tasavvufta da çok benzer bir düşünce vardır: “En büyük perdelerden biri kibirdir.” Çünkü kibrin olduğu kalpte hakikat barınamaz.


2. Levililer 26:19

“Kibirli gücünüzü kıracağım; göğünüz demir, toprağınız tunç olacak.”

Bu ayet, İsrailoğulları’na yönelik bir ilahi tehdittir. Kibirli olduklarında, Allah onlara rahmet kapılarını kapatacağını söylüyor. “Göğünüz demir” demek, yağmur yağmayacak, yani rahmet gelmeyecek. “Toprağınız tunç olacak” demek, bereket bitecek, emek karşılık bulmayacak. Bu, tabiatın bile onlara sırt çevireceği anlamına gelir. Allah’ın gazabının sadece savaşla, düşmanla değil; doğanın kendisiyle bile tecelli edeceği anlatılıyor.


3. Tesniye 8:14

“Yüreğin kibirlenmesin. Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrı’nı unutma.”

Bu ayet, insanın başına bir iyilik geldiğinde, bir refah ve kurtuluş yaşadığında Allah’ı unutmaması gerektiğini hatırlatır. İsrailoğulları’nın Mısır’daki kölelikten kurtarılması büyük bir mucizedir ama zamanla bunu unutarak kibirlenmeleri, şükür yerine nankörlük etmeleri ilahi gazaba neden olmuştur. Burada temel mesaj: “Nimet seni Allah’tan uzaklaştırmasın.”


Genel Değerlendirme

Bu üç ayet birlikte okunduğunda, Eski Ahit’in kibir konusundaki duruşu çok nettir:

  • Kibir, yıkımın habercisidir.
  • Kibirli olanlar yalnızca insanlar tarafından değil, Allah tarafından da alçaltılır.
  • Nimete ulaşan insan, şükür ve tevazu içinde olmalıdır; aksi takdirde o nimet onun için azaba dönüşebilir.

İslami ve Tasavvufi Yorumla Bağlantısı

Bu ifadeler, İslâm ve tasavvuf düşüncesiyle de birebir örtüşür:

  • İblis’in lanetlenmesinin sebebi kibirdir. (“Ben ondan üstünüm!” dedi.)
  • Hz. Mevlana der ki: “Kibir, insanın içindeki en tehlikeli yangındır; önce sahibini yakar.”
  • İbn Arabî, kibri “kulun kendini Rab zannetmesi” olarak açıklar. Ona göre kibirli insan, Allah’ın sıfatlarını sahiplenerek “ben yaparım” der, böylece tevhid dairesinden çıkar.


Kur’ân’da Kibir Uyarıları


1. A’râf Suresi 146. Ayet

“Ayetlerimizi, yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanlardan uzak tutacağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de inanmazlar…”

🔹 Burada, kibirli insanların kalplerinin mühürleneceği söylenir.
🔹 Allah’ın ayetleri, kibirli insanlara ulaşmaz çünkü kibir bir perde olur.
🔹 Bu, Tevrat’taki “Tanrını unutma” uyarısıyla örtüşür. Kalp kibirle dolduğunda Allah unutulur.


2. Neml Suresi 14. Ayet

“Vicdanları tam anlamıyla inanmasına rağmen, zalimlik ve büyüklenme yüzünden o mucizeleri inkâr ettiler. Bak bakalım, bozguncuların sonu nasıl oldu!”

🔹 Firavun’un ve ileri gelenlerin görsel delillere rağmen kibirle inkâr etmeleri anlatılır.
🔹 Bu ayet, “Gurur yıkımdan önce gelir” diyen Özdeyişler ayetiyle doğrudan paralellik taşır.
🔹 Kalpteki kibir, insanı hakikati bile bile inkâr edecek bir hâle getirir.


3. Lokmân Suresi 18. Ayet

“İnsanlara yüz çevirip böbürlenme, yeryüzünde kibirli kibirli yürüme. Allah, kendini beğenip böbürlenen hiç kimseyi sevmez.”

🔹 Davranış boyutundaki kibir anlatılır: bedensel ve toplumsal kibir.
🔹 Bu ayet, Tevrat’taki “kibirli gücünüzü kıracağım” ifadesine çok benzer.
🔹 Allah’ın sevmeyeceği en büyük ahlaki kötülüklerden biri: kendini beğenmek (ucb) ve böbürlenmek (kibr).


Tasavvufi Derinlik ve Yorumu

Tasavvufta kibir, insanın farkındalığını öldüren bir zehir olarak görülür.

  • İbn Arabî’ye göre: Kibir, kulun “ben merkezli varlık algısı”na saplanmasıdır. Bu, enaniyetin yoğunlaştığı noktadır ve insanı hakikatten ayırır.
  • Gazzâlî der ki: Kibir, kalpte yer edindiğinde kul, ilahi yardımdan mahrum kalır. Çünkü kibirli olan kişi Allah’tan değil, kendi nefsinden bekler.
  • Mevlânâ şöyle der:
    “Topraktan yaratıldığını bil de toprağa basarken mütevazı ol. Çünkü bir gün üstüne basacaklar!”

Sonuç ve Mukayese

TevratKur’anOrtak Mesaj
Gurur yıkımdan önce gelir (Özdeyişler)Kibirli olan ayetlerimden mahrum kalır (A’râf)Kibir, insanı Allah’tan uzaklaştırır
Kibirli gücünüzü kıracağım (Levililer)Böbürlenenleri sevmez (Lokmân)Kibir, gazabı çeker ve rahmeti engeller
Allah’ı unutma, yüreğin kibirlenmesin (Tesniye)Mucizeleri inkâr ettiler, çünkü kibirlilerdi (Neml)Kibir, inkârın ve nankörlüğün temelidir

Share this content:

Bir yanıt verin