Giriş Modern Türkiye’nin inşa süreci, yalnızca siyasi bir dönüşüm değil, aynı zamanda toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan derin bir kültürel yeniden yapılanma sürecidir. Siyasal iktidar, anayasal düzenlemeler ve seçim süreçleriyle şekillenebilirken, kültürel iktidarın çok daha derin ve uzun soluklu mekanizmalarla tesis edildiği görülmektedir. Bu çalışmada, Cumhuriyet modernleşmesinin kültürel alandaki hegemonik yapılanması, Gramsci’nin “kültürel hegemonya” kavramı çerçevesinde ele alınacak; bu süreçte Batıcılığın taşıyıcılığını üstlenen elit kadroların kültürel asimilasyon stratejileri analiz edilecektir.
1. Teorik Çerçeve: Gramsci ve Kültürel Hegemonya Antonio Gramsci, iktidarın yalnızca zorla değil, rıza yoluyla da sürdürüldüğünü belirtir. Kültürel hegemonya, egemen sınıfın kendi değerlerini evrensel normlar gibi sunarak toplumun geniş kesimlerinin rızasını kazanması sürecidir. Bu bağlamda, hegemonya yalnızca politik aygıtlarla değil, eğitim, medya, sanat ve dil gibi ideolojik aygıtlarla da kurulur.
2. Cumhuriyet Modernleşmesi ve Batıcılık Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte yürütülen modernleşme projesi, radikal bir batılılaşma çizgisini benimsemiştir. Modernleşmenin sadece teknik değil kültürel boyutu da merkeze alınmış, Batı tipi yaşam tarzı idealize edilmiştir. Gökalp’in kültür (hars) ve medeniyet ayrımı göz ardı edilmiş; medeniyetin içselleştirilmesi adına halk kültürü sistematik olarak dönüştürülmeye çalışılmıştır.
3. Kültürel Alanın Hiyerarşik İnşası Eğitimden akademiye, tarih anlatılarından sanat anlayışına kadar birçok alanda batılı yaşam tarzı birincil norm olarak belirlenmiştir. Nasıl giyinileceği, nasıl konuşulacağı, nasıl eğlenileceği ve hatta nasıl düşünüleceği konusunda yönlendirici bir kamusal kültür inşasına gidilmiştir. Bu süreçte yetiştirilen şehirli, eğitimli, bürokratik kadro, hem bu kültürün üreticisi hem de uygulayıcısı olmuş; kültürel dönüşümün baş rol aktörleri haline gelmiştir.
4. Asimilasyoncu Kültür Politikaları Çolak (2017: 244) ve Mason (1999: 267-286), Türkiye’de uygulanan kültürel dönüşüm politikalarını “radikal” ve “ılımlı” asimilasyoncu yaklaşımlar olarak sınıflandırır:
- Radikal asimilasyoncular, halkın geleneksel yaşam tarzlarını topyekûn dışlamayı ve yerine Batılı yaşam biçimlerini ikame etmeyi hedeflemiştir.
- Ilımlı asimilasyoncular ise yalnızca modern ulus tanımıyla çelişen örf, adet ve yaşam tarzlarını dışlamayı amaçlamıştır. Bu yaklaşım, doğrudan yasaklamaktan ziyade itibarsızlaştırma, görünmezleştirme ve ikinci statüye indirgeme stratejilerini kullanmıştır.
Her iki strateji de kültürel çoğulculuğu zayıflatmış, farklı yaşam tarzlarının kamusal alanda meşruiyet kazanmasını engellemiştir. Böylece modernleşme süreci, çok kültürlülükten ziyade tek tipleştirici bir hat üzerinde ilerlemiştir.
5. Hegemonik Kültürün Taşıyıcıları Batıcı kültürel hegemonyanın taşınmasında özellikle şehirli orta ve üst sınıf önemli bir rol oynamıştır. Bu kesim, hem devlet kadrolarında hem de medya, sanat, edebiyat ve eğitim gibi alanlarda etkin bir şekilde yer almış, Batılı yaşam tarzını meşru ve makbul olan olarak konumlandırmıştır. Böylece hegemonya, yalnızca ideolojik değil, sınıfsal bir karakter de kazanmıştır.
Sonuç Türkiye’de Cumhuriyet modernleşmesi, kültürel alanda köklü bir hegemonya inşa etmiştir. Bu hegemonya, Batıcı yaşam tarzını merkezileştirerek geleneksel halk kültürünü dışlayıcı ve dönüştürücü bir çizgide ilerlemiştir. Radikal ve ılımlı asimilasyoncu politikalar, kültürel çoğulculuğun önünü tıkamış; halkın doğal kültürel dinamiklerinin kamusal alanda temsiline ket vurmuştur. Siyasal iktidar seçimle değişebilse de, kültürel iktidarın değişimi, çok daha derin yapısal dönüşümleri gerektirmektedir. Bu nedenle, Türkiye’deki modernleşme sürecini anlamak için kültürel hegemonya olgusunu merkezî bir analiz kategorisi olarak ele almak kaçınılmazdır.
Kaynakça
- Gramsci, A. (1999). Selections from the Prison Notebooks. International Publishers.
- Çolak, Y. (2017). “Modernleşme ve Kültürel Hegemonya: Türkiye’de Batıcılığın Kökleri”, Toplum ve Bilim, sayı:244.
- Mason, H. (1999). Modern Türkiye’de Kültürel Asimilasyon Politikaları, sf. 267–286.