Peki İslam’da üzüntü ne demek ?

Şimdi Kur’ân-ı Kerîm’de geçen يَحْزَنُونَ (yaḥzenūne) kelimesini hem dilbilimsel (lügat ve sarf/nahiv açısından) hem de Kur’ânî ve manevi bağlamda akademik düzeyde açıklayalım.


🔹 1. KÖKEN VE MORFOLOJİ

✅ Kök:

  • ح-ز-ن (Ḥ-Z-N): Bu kök Arapça’da “hüzün, keder, iç sıkıntısı” gibi anlamlar taşır.
  • Kederin, geçmişte yaşanmış ya da artık müdahale edilemeyen şeylere karşı hissedilen içsel acı olduğu vurgulanır.

✅ Fiil Kalıbı:

  • يَحْزَنُونَ: Muzari (geniş zaman/şimdiki zaman) fiildir.
    • Kalıp: فَعَلَ – يَفْعَلُ babından: حَزِنَ – يَحْزَنُ
    • Sonundaki ونَ eki fiilin çoğul erkek şahıs (3. çoğul) olduğunu gösterir.
    • Anlamı: Onlar üzülürler veya üzülmeyeceklerdir (bağlama göre çeviri yapılır).

🔹 2. KUR’ÂN’DAKİ KULLANIMI

Kur’ân’da “يَحْزَنُونَ” fiili, en sık olarak Allah’ın dostları ve müminler hakkında şu şekilde kullanılır:

“لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ”
“Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.”
(Bakara 2:112, 2:38, 2:62; Âl-i İmrân 3:170, Yunus 10:62 ve birçok yerde tekrar eder)

⚖️ Bu ayetlerdeki kullanımın amacı:

  • Müminlere teselli vermek ve onların gönlünü ferahlatmaktır.
  • Ahirette, geçmişte kaybettiklerine ya da yaşadıklarına dair pişmanlık duymayacaklardır.
  • Çünkü Allah’ın rahmeti ve mükâfatı her şeyin üzerindedir.

🔹 3. ANLAMSAL (SEMANTİK) DERİNLİK

✅ “Ḥuzn” (حُزْن) ve “Ḫawf” (خَوْف) Arasındaki Fark:

KavramAnlamZaman Bağı
خَوْفٌ (ḫawf)KorkuGelecek kaygısı
حُزْن (ḥuzn)Üzüntü, hüzünGeçmişe dair pişmanlık veya iç acısı

Dolayısıyla ayette geçen:

“Lâ ḫawfun ‘aleyhim ve lâ hum yaḥzenūn”
anlam olarak şunu ifade eder:
“Ne gelecekte başlarına bir şey gelmesinden korkacaklar, ne de geçmişte olanlardan dolayı üzülecekler.”


🔹 4. LÜGAT ve KLASİK KAYNAKLARDAN

🔸 Lisânü’l-‘Arab (İbn Manzûr):

“حزن bir kimsenin içinde taşıdığı, dile dökmediği içsel sarsıntıdır. Sevinç dışa taşar; hüzün ise içte büyür.”

🔸 Râghib el-İsfahânî (Müfredât):

“Hüzün, kalpte olan ve genellikle dışa vurulmayan derin bir acıdır. Geçmişte olanın geri getirilememesi hissiyle ortaya çıkar.”


🔹 5. TASAVVUFÎ ve MANEVÎ BOYUT

Tasavvuf literatüründe hüzün, iki boyutta değerlendirilir:

1. Nefsî Hüzün:

  • Dünyaya, mala, makama, insanlara bağlılık sebebiyle yaşanan dünyevî pişmanlık ve sıkıntılar.

2. Ruhî Hüzün (Hüzn-ü Nebevî):

  • Allah’a yeterince yaklaşamamanın, günahların, gafletin ve kulluk eksikliğinin verdiği ilâhî mahzunluk.
  • Peygamber Efendimiz (sav) “hüzün peygamberi” olarak anılır. Bu hüzün dünya kaynaklı değil, rahmetten uzaklaşmaktan korkma anlamındadır.

🔹 6. MODERN PSİKOLOJİK AÇIDAN YORUM

Bugünkü psikolojide “hüzün” daha çok melankoli, içsel boşluk, yas gibi duygularla örtüşür. Ancak Kur’ân’daki anlamda:

  • Üzüntü inkârcılar için acı bir azapla sonuçlanırken,
  • Müminler için rahmetin ön habercisi olarak ortadan kaldırılan bir duygudur.

🔚 SONUÇ

ÖzellikAçıklama
Kökح-ز-ن
Fiil TürüMuzari (geniş zaman)
AnlamÜzülmek, hüzün duymak
BağlamGeçmişin kaybı ya da pişmanlığı
Kur’ân’daki YeriOnlar üzülmeyeceklerdir = Allah’ın koruması altındadırlar
Manevî BoyutNefsi değil, Allah’a karşı duyulan hüzün makbuldür

Share this content:

Bir yanıt verin