Ezeli olan İnsan ,Hadis,Zuhur Neş’eti bakımından Ebedi ve daimidir
Bu cümlede varlık ve zaman kavramları açısından felsefi ve tasavvufi bir yaklaşım görülmektedir. Cümleyi kavramsal olarak açıklayalım:
1. Ezeli Olan İnsan
- Ezeli kavramı, “başlangıcı olmayan” anlamına gelir ve genellikle sadece Allah’a atfedilir.
- Ancak, bazı tasavvufi düşüncelerde insanın ruhu için de “ezeli” bir yön olduğu ifade edilir.
- İbn Arabi gibi mutasavvıflara göre, insan ruhu Allah’ın ilminde ezelden beri vardır, fakat yaratılmış (hâdis) olması bakımından bir başlangıcı vardır.
2. Hadis (Sonradan Olma) Kavramı
- Hadis, “sonradan meydana gelen, başlangıcı olan” demektir.
- İnsan, ruh açısından ezeli gibi görülse de, bedeni ve dünya hayatı açısından sonradan yaratılmıştır (hadistir).
- Bu bağlamda insanın zuhur (ortaya çıkış) yönüyle hadis olduğu söylenebilir.
3. Zuhur Neş’eti (Ortaya Çıkış ve Oluşum Kaynağı)
- Zuhur, bir şeyin varlık sahasına çıkması, açığa çıkması demektir.
- Neş’et, “oluşum, meydana geliş” anlamına gelir.
- İnsan, Allah’ın ilminde ezelden beri mevcut olsa da, yaratılışı (zuhur edişi) ve dünya hayatındaki varlığı sonradan meydana gelmiştir.
4. Ebedi ve Daimi Olma
- Ebedi, “sonu olmayan, sonsuz” demektir.
- Daimi, “devam eden, sürekliliği olan” anlamına gelir.
- Tasavvufî bakış açısına göre insanın ruhu ölümsüzdür (ebedidir).
- Dünya hayatı fanidir, ama insan ahirette sonsuz bir varoluşa sahiptir.
Sonuç:
Bu ifadeyle anlatılmak istenen, insanın ezelde Allah’ın ilminde var olduğu, ama yaratılışı itibariyle sonradan meydana geldiği, bununla birlikte ahiret hayatı itibariyle ebediyete uzandığıdır.
Tasavvufta bu düşünce “insanın hakikati Allah’tan gelir, dünyada zuhura erer, sonra sonsuzlukta varlığını sürdürür” şeklinde özetlenebilir.