18.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda merkeziyetçiliğin zayıflamasının nedeni ?

  1. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda merkeziyetçiliğin zayıflaması, çeşitli sosyal, ekonomik ve siyasi nedenlere dayanmaktadır. Bu dönemde “Âyân-i Vilâyet” (eyalet ayanları) denilen yerel ileri gelenlerin güç kazanması, merkezi otoritenin zayıflamasında önemli bir rol oynamıştır. Şimdi bunu detaylı şekilde inceleyelim:

1. Âyân-i Vilâyet Kimdir?

  • Âyân, Osmanlı taşra (eyalet) yönetiminde halkın içinden çıkan, genellikle varlıklı ve etkili kişilere verilen bir unvandır.
  • Bu kişiler, halk ile merkezi otorite arasında aracı olarak işlev görür, yerel yönetimde etkili olur ve zamanla siyasi, askeri ve ekonomik güç kazandılar.
  • Âyânların yükselişi, özellikle vergi toplama, asker temini ve yerel güvenlik gibi alanlarda yetki elde etmeleriyle gerçekleşti.

2. Merkeziyetçiliğin Zayıflamasıyla Âyânların Rolü

  1. yüzyılda merkezi otoritenin zayıflaması ile âyânlar önemli aktörler haline geldi. Bunun temel nedenleri şunlardır:

a) Vergi Sistemi ve İltizam

  • Osmanlı’da 16. yüzyıldan itibaren iltizam sistemi (vergi toplama yetkisinin mültezimlere devredilmesi) uygulanıyordu. 18. yüzyılda, iltizam gelirlerinin merkezi otoritenin kontrolünden çıkmasıyla birlikte yerel güç odakları olan âyânlar bu sistemi kendi çıkarlarına göre kullanmaya başladılar.
  • Âyânlar, vergi toplama işini ellerinde bulundurarak büyük servetler edindiler ve halk üzerinde baskıcı bir güç haline geldiler.

b) Yeniçeri Ocağı’nın Zayıflaması

  • Yeniçeri Ocağı’nın disiplinsizleşmesi ve zayıflaması, Osmanlı ordusunun taşradaki etkisini azalttı. Bunun sonucunda âyânlar, taşrada kendi milis güçlerini kurarak otorite boşluğunu doldurdular.
  • Özellikle isyanları bastırmada ve yerel düzeni sağlamada önemli roller oynadılar, bu da onların halk nezdinde daha güçlü bir konuma gelmelerine neden oldu.

c) Taşrada Merkezi Yönetimin Güç Kaybı

  • Osmanlı merkezi otoritesi, uzun savaşlar (Rusya ve Avusturya ile yapılan savaşlar gibi) ve mali sıkıntılar nedeniyle taşra üzerindeki kontrolünü zayıflattı.
  • Bu boşluğu dolduran âyânlar, kendi bölgelerinde adeta küçük birer yönetici gibi hareket etmeye başladılar.

3. Âyânların Güç Kazanmasının Sonuçları

  • Yerel Egemenlik: Âyânlar, taşrada neredeyse bağımsız bir şekilde hareket etmeye başladı. Kendi askeri güçlerini kurdular, vergi topladılar ve halk üzerinde söz sahibi oldular.
  • Merkezi Otoriteyle Çatışmalar: Âyânlar zaman zaman merkezi otoriteye karşı isyan etti veya iş birliği yapmayı reddetti. Örneğin, bazı âyânlar kendilerini padişah fermanlarına karşı koruyacak kadar güçlü hissettiler.
  • Senedi İttifak (1808): 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarında âyânların merkezi otorite üzerindeki gücü o kadar arttı ki, II. Mahmud döneminde merkezi otorite ile âyânlar arasında bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşma olan Senedi İttifak, âyânların resmen tanınmasını sağladı.

4. Âyânların Osmanlı İmparatorluğu’na Etkisi

  • Merkeziyetçiliğin zayıflaması, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğünü olumsuz etkiledi. Yerel otoritelerin güçlenmesi, imparatorluğun farklı bölgelerinde idari birliğin bozulmasına neden oldu.
  • Âyânlar, bazı durumlarda halkın çıkarlarını koruyan bir figür olarak algılansa da, genellikle kendi çıkarlarını ön planda tuttular. Bu da hem halk hem de merkezi otorite arasında güvensizlik yarattı.

Sonuç

  1. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda merkeziyetçiliğin zayıflaması, büyük ölçüde âyânların güçlenmesi ile ilişkilidir. Bu süreç, imparatorluğun taşra üzerindeki kontrolünü kaybetmesine ve yerel otoritelerin kendi bölgelerinde daha bağımsız hareket etmelerine yol açmıştır. Âyânlar, Osmanlı yönetiminde merkeziyetçi bir yapının devamını zorlaştıran önemli bir güç merkezi haline gelmiş, bu da Osmanlı’nın reform ve modernleşme çabalarını geciktiren faktörlerden biri olmuştur.

Share this content:

Bir yanıt verin