Zât-ı İlâhî’yi idrâk etmek

Zât-ı İlâhî’yi idrâk etmek, İslam düşüncesinde ve tasavvufta derin bir mevzudur ve insan aklının sınırlı kapasitesi ile Allah’ın sonsuzluğunu kavrama çabası etrafında şekillenir. Bu konuda bazı temel prensipler ve yaklaşımlar şunlardır:


Zât-ı İlâhî Nedir?

  • Zât-ı İlâhî, Allah’ın özüdür. Ancak İslam inancında Allah’ın zatını doğrudan idrak etmek mümkün değildir, çünkü:
    • Allah’ın zâtı her türlü mahlûktan ve sınırlamadan münezzehtir.
    • Kur’an-ı Kerim’de, “O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.” (Şûrâ, 11) ayeti, Allah’ın zatının insan aklıyla kıyaslanamayacağını açıkça belirtir.

İdrak ve İnsanın Sınırlılığı

  1. Akıl ve İdrak:
    • İnsan aklı Allah’ın varlığını delillerle anlayabilir, fakat zâtını kavrayamaz.
    • Akıl, mahlûkat üzerinde tefekkür ederek Allah’ın kudret ve hikmetine dair işaretler bulur. Örneğin, yaratılış mucizeleri, evrendeki düzen ve güzellik Allah’ın varlığına işaret eder.
  2. Kalp ve Marifet:
    • Allah’ın zatını anlamak akıl ile mümkün olmadığından, tasavvufta kalp (marifetullah) ile yaklaşılır.
    • Mevlana Celaleddin Rumi, Allah’ı idrak etmenin sevgi ve teslimiyet yoluyla mümkün olabileceğini ifade eder: “Aklın varsa gönül gözünü aç; aşkı tanı ki Zât-ı İlâhî’ye ulaşasın.”

Tasavvufta Zât-ı İlâhî’ye Yaklaşım

  1. Tevhid Esası:
    • Tasavvufta Allah’ı idrak etmenin yolu, Allah’ın birliğini (tevhid) anlamaktan geçer. “Lâ ilâhe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur) sözü bu anlayışın temelidir.
  2. Fenâ Fillâh:
    • İnsan, Allah’ın sıfatlarını tefekkür ederek kendi varlığını unutur ve yalnızca Allah’a yönelir. Bu hâl “Fenâ Fillâh” olarak bilinir.
  3. Sıfatlar ve Zât:
    • Allah’ın sıfatları (Rahman, Rahim, Alîm gibi) idrak edilebilir, ancak zâtı anlaşılamaz. Sûfiler Allah’ın sıfatlarına odaklanarak O’nu daha iyi tanımayı hedeflerler.

Zât-ı İlâhî’yi İdrak Etmenin Yolları

  1. Tefekkür:
    • Evrendeki varlıklar ve yaratılışın hikmeti üzerinde derin düşünmek.
    • Kur’an’da sıkça tefekküre davet edilir: “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akıl sahipleri için elbette deliller vardır.” (Âl-i İmrân, 190).
  2. İbadet ve Teslimiyet:
    • Allah’ın emir ve yasaklarına uymak, zâtını idrak etmenin bir yoludur.
    • Namaz, zikir ve dua gibi ibadetler Allah’la bağ kurmanın araçlarıdır.
  3. Huzur ve Sessizlik:
    • Sûfiler, Zât-ı İlâhî’yi hissetmenin bir yolu olarak sessizliği ve içe dönmeyi (halvet) önerirler.

Özet

Zât-ı İlâhî’yi idrak etmek insan aklının sınırlarını aşar. Ancak sıfatları, tecellileri ve yaratılış üzerindeki işaretleriyle Allah’ı tanımak mümkündür. Bu süreçte akıl tefekkür eder, kalp hisseder ve iman teslim olur. Tasavvuf bu yolda insanı, aşk ve tevhid ile Allah’a yaklaştırmayı hedefler.

Share this content:

Bir yanıt verin