Rûhu’l-Kudüs’ten murad nedir?

“Rûhu’l-Kudüs” (Arapça: روح القدس) İslamî terminolojide ve genel olarak tasavvufi literatürde önemli bir kavramdır ve genellikle “Kutsal Ruh” olarak çevrilir. Bununla ilgili birkaç ana anlam ve bağlam bulunmaktadır:

1. Cebrâil (a.s.)

Kur’an-ı Kerim’de “Rûhu’l-Kudüs” ifadesi genellikle vahiy meleği Cebrâil (a.s.) için kullanılır. Cebrâil, Allah’ın vahyini peygamberlere ileten melektir. Bu bağlamda, “Rûhu’l-Kudüs” temiz, saf ve kutsal ruh anlamına gelir ve onun yüce görevine atıfta bulunur.

Örnek Ayetler:

  • “Biz Meryem oğlu İsa’yı açık delillerle destekledik ve onu Rûhu’l-Kudüs ile güçlendirdik.”
    (Bakara Suresi, 2:87)

Bu ayette Cebrâil, Hz. İsa’ya destek veren ilahi bir güç olarak tanımlanmıştır.


2. Allah’tan Gelen İlahi Yardım

“Rûhu’l-Kudüs”, bazen Allah’ın peygamberlere veya seçilmiş kullarına verdiği manevi destek, ilham ya da ilahi yardım anlamında da kullanılabilir. Bu bağlamda, temiz, kutsal ve doğrudan Allah’tan gelen bir güç veya rehberliktir.


3. Tasavvufta İlahi Ruh veya Manevi Saflık

Tasavvufî anlamda “Rûhu’l-Kudüs”, insanın manevi anlamda Allah’a yakınlaşmasını sağlayan ilahi bir nur veya safiyeti ifade eder. Bu, özellikle Allah’ın veli kullarına veya peygamberlere bahşettiği bir manevi lütuf olarak görülür.


4. Hz. İsa ile İlişkisi

İslam’da Hz. İsa’nın “Rûhu’l-Kudüs ile desteklendiği” ifade edilir. Bu, onun peygamberlik görevi boyunca Allah’ın özel bir yardımıyla desteklendiğini vurgular.


Özetle:

“Rûhu’l-Kudüs” kavramı, duruma göre farklı anlamlar taşıyabilir:

  • Vahiy meleği Cebrâil (a.s.)
  • İlahi yardım ve manevi güç
  • Allah’ın peygamberlere verdiği destek
  • Tasavvufi anlamda manevi saflık ve Allah’a yakınlık

Share this content:

Bir yanıt verin